Goodyear geride kalan 125 yıllık tarihinde, kamyon yarışlarından NASCAR'a, Formula 1'den Le Mans'a kadar küresel motor sporları organizasyonlarına tam anlamıyla iz bıraktı: Diğer tüm lastik üreticilerinden daha fazla Formula 1 galibiyeti, Le Mans'ta elde edilen etkileyici galibiyet serileri, NASCAR ile rekor kıran bir ortaklık gibi…İlk Le Mans zaferiHollywood’un 2019 yılında gösterime giren ‘Ford v Ferrari’ filmiyle beyaz perdeye aktardığı; 1966'da yaşanan Ford – ferrari mücadelesinde, bir yarışta Ferrari'yi geçerek, Ford’u motor sporları dünyasına dahil etmek arzusundaki pilotlar Bruce McLaren ve Chris Amon'un hikayesi. Yarış sırasında Ford'un Goodyear'a geçmesi, Le Mans'ta lastik performansının ne kadar önemli olduğunu vurgulayarak hikayeye ayrı bir renk katmıştı.Ne var ki, goodyear Le Mans’daki ilk zaferini bu mücadeleden bir yıl önce bir Ferrari'yle elde etmişti. ABD'li Ferrari ithalatçısı ve üç kez Le Mans kazanan Luigi Chinetti’nin yönettiği The North American Racing Team (NART), Goodyear lastiklerini tercih etmiş ve bu başarıyı yakalamıştı. Araçta yaşadıkları elektrik sorunları nedeniyle pitte bir saat kaybetmelerine rağmen, Masten Gregory ve Jochen Rindt'in performansıyla sıralamada devamlı yukarı çıkan takım, finişe ilk sırada geldi. Bu başarı, Goodyear'ın Formula 1'e girdiği 1957 yılından bu yana bir özel pilotun ilk galibiyeti ve Goodyear lastiklerinin ilk Le Mans zaferi olarak tarihe geçti.1965 Lastik Teknolojisi: Goodyear lastikleri bu dönemde kendine özgü bir sırt desenine sahipti. Bu sadece her türlü hava koşulunda en iyi performansı sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda bastırma kuvvetinin daha düşük olduğu ve otomobillerin drift yaptığı anlarda sürücüye daha ilerici geri bildirim sağlıyordu.Ferrari ve Ford ile elde edilen zaferlerden dört yıl sonra Goodyear, bu kez Porsche'nin ilk Le Mans zaferinde önemli bir rol oynadı. Efsanevi Alman otomobil markası ilk Le Mans zaferini 1970 yılında, 917K'nın beş tur farkla kazandığı yarışta elde etti. Hans Herrmann ve Dickie Attwood, sürekli değişen hava koşullarının yaşandığı yarışta, özel bir tasarıma sahip Goodyear lastiklerinin bulunduğu Porsche'yi kullanıyordu.1970 Lastik Teknolojisi: Bias ply tasarımı, yapışma sınırında araç kontrolünü kolaylaştırması nedeniyle yarış için doğal bir avantaj sağlıyordu. Bu Goodyear lastiğinin 917K için özel olarak ayarlanması, dayanıklılık yarışlarının bir sonraki döneminde devam edecek Porsche ve Goodyear iş birliğinin de başlangıcı oldu.Goodyear daha sonra Le Mans'ı domine eden lastik markası haline geldi ve takip eden on yıl içinde sekiz galibiyete imza attı. Matra Simca takımı, Goodyear ile üç kez zafere ulaştı ve Le Mans'ı Fransız otomotiv endüstrisinin gücünü, kendi topraklarında göstermek için kullandı. Bu galibiyetlerden biri Graham Hill için özellikle farklıydı. 1962 ve 1968 Formula 1 Dünya Şampiyonu olan Hill, Grand Prix mücadelesine devam ederken, başka bir hedefe daha yürümek istiyordu. Beş Monaco ve 1966 Indy zaferine, bir Le Mans galibiyeti ekleyerek 'Üçlü Taç-Triple Crown'a ulaşmayı arzuluyordu. Onuncu ve son 24 Saat denemesinde, Le Mans efsanesi Henri Pescarolo ile birlikte Goodyear lastikleriyle Matra takımı için kazandı.Dünyanın en büyük spor etkinliklerinden üçü olan Monaco Grand Prix, Le Mans 24 Saat ve Indianapolis 500’ü kazanmak, bir sürücünün çok yönlülüğünü kanıtlar. Ancak sadece Hill, Triple Crown'a ulaşmayı başardı. Lastik sektörü açısından bakıldığında, bu üç ikonik etkinliğin Goodyear ile birçok kez kazanılmış olması, şirketin küresel motor sporları geçmişinin büyüklüğünün altını çiziyor.Le Mans efsanelerinden Jacky Ickx, 1975 yılında Mirage ile ilk galibiyetini alırken ve bir yıl sonra da Porsche ile galibiyet serisine başlarken Goodyear'ı tercih etmişti.1970'lerin Lastik Teknolojisi: Hem F1 hem de spor otomobil yarışlarında mühendisler bastırma kuvveti adı verilen bir formül keşfetti. Havacılık ve uzay alanındaki yenilikler, otomobilin lastiklerini yere doğru iten ve viraj tutuşunu büyük ölçüde artıran kanatlar sayesinde hızı daha ileri taşıdı. Bu kuvvetler bir yarış lastiği üreticisinin daha önce deneyimlediği hiçbir şeye benzemiyordu. Goodyear bu gelişmeye yanıt vermek için hemen harekete geçti. Sırtlı lastiklerin yerini slikonlar aldı ve temas alanı artık bastırma kuvveti seviyeleriyle eşleşti.1980'lerde Grup C formülü kullanılmaya başlandı. Otomobilin altındaki devasa tüneller, vakum yaratan 'venturi' etkisi ile bastırma kuvvetini daha da artırdı. Porsche 956 ve 962 gibi ikonik otomobiller Goodyear ile dünyanın dört bir yanındaki otomobil etkinliklerinde zafere ulaştı ve 1990 Jaguar'a Le Mans zaferini getirdi. Destansı yedi litrelik V12, Jaguar'ı 368 km/saat hıza ulaştırdı ve F1 seviyelerindeki bastırma kuvveti ile birleştiğinde Goodyear'a yol lastiklerinde zaten kanıtlanmış olan teknolojiyi sunması için yeni fırsatlar getirdi.1980'lerin Lastik Teknolojisi: Goodyear, yarış lastikleri için radyal lastik yapısını benimsedi. Dayanıklılık yarışlarında daha büyük çaplı jantlara geçiş, yolda giden süper otomobillerdeki eğilimi yansıtıyordu ve muazzam bastırma kuvveti, hızlı virajlarda oluşan kuvvetlere dayanabilecek bir lastiğin inanılmaz derecede hassas bir şekilde kullanılmasını gerektiriyordu.Goodyear'ın Porsche ile başarı rekoru 90’lı yıllara kadar devam etti ve bir başka efsane Tom Kristensen'in 1997'de Goodyear ve Porsche ile ilk galibiyetini alması da dahil olmak üzere üç zafer daha kazandı. Goodyear daha sonra NASCAR ve diğer yarış kategorilerine odaklandı ve 2020 yılında LMP2 kategorisinde dayanıklılık yarışlarına geri döndü.Bugünün Lastik Teknolojisi: 1997'de Goodyear sıralama turları ve bir dizi olası yarış koşulları için özel lastikler getirdi. Bu, aşırılıkların ve limitsiz üretici bütçelerinin olduğu bir çağda yenilikçiliğin ve hırsın göstergesiydi. 1996 yılında Jota, sıcaklığa bağlı kalmayan çok yönlü performans sağlayan tek bir kuru zemin Goodyear lastiği kullanarak, 1997 genel klasman birincisinden daha az güçle Le Mans'da LMP2 sınıfını kazanma başarısını gösterdi. Daha az yakıt ve daha az lastikle 24 saat içinde 1997'nin birincisinden 108 km daha fazla yol kat ederek LMP2'nin daha sürdürülebilir bir yarış şekli olduğunu kanıtladılar ve Goodyear için çok önemli bir arena haline getirdiler.Le Mans'ın ötesinde: ABD'de doğan küresel başarıMotor sporlarının öğrenilecek ve geliştirilecek bir alan olduğuna inanan Goodyear, bu düşüncesini bugün de koruyor ve Goodyear Racing'in felsefesinin merkezinde tutuyor. Goodyear'ın yarışlara ilk girişi ve ilk zaferi, Henry Ford'un 1901 yılında Detroit Driving Club yarışını kazanan aracı için Goodyear'ı seçmesiyle gerçekleşti.1919 Indianapolis 500'de 100 mph bariyeri, Peugeot'sunu Goodyear ile zafere taşıyan Howdy Wilcox tarafından aşıldı. Yarışı ilk on sırada bitiren diğer sekiz pilot da Akron yapımı lastikleri kullanmıştı. Sürücülerden ikisinin 500 mili tek bir Goodyear lastik setiyle tamamlaması, Goodyear'ın ilkelerinin özünde yer alan performans ve dayanıklılık ilkesini yansıtıyor.NASCAR'dan dünyaya1950'lerde Goodyear, şu anda NASCAR olarak bilinen şampiyonanın büyümesiyle stok araba arenasına çok hızlı bir şekilde girdi. İlk Daytona 500 zaferi 1960 yılında geldi ve 1962 yılına gelindiğinde NASCAR yarışını kazananların çoğu Goodyear'ı diğer lastiklerden daha fazla tercih etti.Formula 1'de Richie Ginther, Gregory ve Rindt ile aynı yıl Le Mans'da Goodyear adını kazananlar listesine yazdırdı. Takip eden dönemde lastik üreticileri, motor ve şasi teknolojisi kadar lastik geliştirmeyi de başarının anahtarı haline getirerek ödül için yarıştı. Jackie Stewart ve Tyrrell, 1971 ve 1973 yıllarında Goodyear ile yakın işbirliği içinde çalışarak bu zorlu dönemi domine etti. Stewart 1973 sonunda emekli oldu ancak daha sonra uzun yıllar Goodyear ile yol lastikleri geliştirmek için birlikte çalışmalar gerçekleştirdi.1973'ten 1977'ye kadar, lastik rekabetinin olduğu bir dönemde, tüm Grand Prix'ler Goodyear ile kazanıldı. Emerson Fittipaldi, Niki Lauda ve James Hunt Goodyear'ın dünya şampiyonluğu kazananlar listesine katıldı. 1980'lerde Nigel Mansell, Alain Prost ve Ayrton Senna, Goodyear'ın devleri olarak güç ve çetin sürücü rekabetleri çağında yer aldılar. 1990'larda Michael Schumacher ustaydı ve ilk iki şampiyonluğunu Goodyear’lı Benetton ile kazandı, ardından her şeyi fetheden Williams takımı Damon Hill ve Jacques Villeneuve'ün şampiyonluklarıyla Goodyear'ın otuz yıllık F1 hakimiyeti tamamlandı.1965 ve 1998 yılları arasında Goodyear, 368 Formula 1 Grand Prix zaferi elde ederek bugün hala geçerli olan bir rekoru elinde bulunduruyor. Şimdi Goodyear, 24 Saat Le Mans'ı içeren FIA Dünya Dayanıklılık Şampiyonası'ndan FIA Avrupa Kamyon Yarışları Şampiyonası'na kadar bir dizi rekabetçi uluslararası şampiyonada yarışıyor. NASCAR ortaklığı, Goodyear'ın neredeyse yetmiş yıldır güvenilir bir ortak olmasıyla tarihteki en uzun süreli spor işbirliklerinden biri olarak devam ediyor. 2023 Le Mans 24 Saat, Goodyear'ın NASCAR ve Le Mans dünyalarını yenilikçi Garage 56 projesi ile bir araya getiriyor.
İş Dünyası
Yayınlanma: 11 Mayıs 2023 - 10:40
Formula 1'den Le Mans'a..
Goodyear, dünyanın en önemli motor sporları organizasyonlarından biri olan Le Mans 24 Saat yarışlarında, ailenin diğer markaları Dunlop ve Avon ile birlikte 49 zafere imza atarak kırılması güç bir rekoru elinde bulunduruyor. Goodyear'ın 125. yıldönümü kutladığı bu yıl düzenlenecek olan dayanıklılık ve hız klasiği LeMans yarışlarının da 100. yıldönümü kutluyor olması bir başka önemli anlam taşıyor.
İş Dünyası
11 Mayıs 2023 - 10:40
İlginizi Çekebilir