Whiteshield, Davos'taki Dünya Ekonomik Forumu (WEF) Yıllık Toplantısı sırasında düzenlenen özel bir etkinlikte, Google Cloud iş birliğiyle hazırlanan Küresel İşgücü Dayanıklılığı Endeksi'nin (GLRI) 9. baskısını yayınladı. Avrupa Yönetim Okulları ve Uluslararası Şirketler Topluluğu (CEMS) ortaklığıyla yayınlanan ve 10 yıllık veriyi kapsayan, 70’in üzerinde göstergeden yararlanan rapor; 118 ülkenin iş gücü piyasalarının yapay zekanın yükselişi gibi gelişmelere nasıl tepki verdiği ve adapte olduğu konusunda önemli bulgular sunuyor. Rapora göre, bazı ülkeler yapay zekadan fayda sağlama noktasında iyi bir konumdayken, çoğu ülke geri kalma riski taşıyor.Davos’ta düzenlenen ‘’Yapay Zekanın Küresel Ekonomiler ve İş Gücü Piyasaları Üzerindeki Dönüştürücü Etkisi” konulu etkinlik, Nobel Ödüllü Whiteshield Özel Danışmanı ve Direktörü Sir Christopher Pissarides ve Google DeepMind Impact Accelerator Başkanı Anna Koivuniemi katılımıyla gerçekleştirildi. Etkinlikte, 50’den fazla üst düzey yetkili, CEO, akademisyen ve uluslararası kuruluş temsilcisi bir araya geldi.ABD ve Singapur listenin ilk sırasında
Rapor; en dayanıklı iş gücü piyasalarının geleneksel iş gücü politikalarını, yapay zeka yatırımları ve kişiselleştirilmiş veri odaklı stratejilerle birleştirdiğini ortaya koyuyor. 2025 GLRI sıralamasının başında ABD ve Singapur yer alıyor. Bu ülkeler güçlü girişimcilik ekosistemleri, esnek iş gücü piyasaları ve yapay zeka benimseme ve inovasyon konusundaki liderlikleriyle öne çıkıyor. İsveç ise eğitim ve AR-GE’ye yapılan önemli yatırımlar sayesinde sıralamada üçüncü sırada yer alıyor. Güney Asya ile Orta Doğu ve Kuzey Afrika (MENA) bölgelerindeki bazı ülkeler ise önemli ilerleme kaydetmiş durumda. Hindistan, BAE ve Suudi Arabistan, yapay zeka yatırımlarından en çok fayda sağlayan ülkeler arasında yer alıyor.Yapay zekanın iş gücü piyasalarına etkisi: Fırsatlar ve zorluklar
Yapay zeka hızlı bir şekilde gelişerek küresel iş gücü için önemli fırsatlar sunarken, zorlukları da beraberinde getiriyor. Yapay zeka, iş gücünün erişilebilirliğini, kalitesini ve verimliliğini artırma potansiyeli taşıyor ve yapay zeka veri mimarları, insan-yapay zeka etkileşim tasarımcıları ve yapay zeka etik sorumluları gibi yeni yetenek gerektiren meslekleri ortaya çıkarıyor. Yapay zekanın iş gücü piyasalarına etkisi iş güvencesizliği, yerinden edilme ve artan ücret eşitsizliği gibi endişelere de neden oluyor. İş gücü piyasalarının dayanıklı, uyumlu ve yapay zekanın faydalarını topluma eşit bir şekilde dağıtacak kapasitede kalmasını sağlamak için proaktif ve ileriye dönük politikalar büyük önem taşıyor.Raporun temel bulguları
GLRI raporuna göre, ABD son on yılda küresel yapay zeka yatırımlarının yüzde 60’ını ve dünya genelindeki yapay zeka girişimlerinin dörtte birini kapsayarak yapay zeka yatırımları ve yeniliklerinde lider konumda yer alıyor. Amerika’nın başarısı, yeniliği ekonomik esneklikle birleştirerek dinamik işlerin ortaya çıkarılışını teşvik etmesine bağlanıyor. California, Massachusetts ve Washington, önde gelen eyaletler arasında yer alıyor. Yapay zekadan kaynaklanan işsizlik, büyük bir zorluk olarak öne çıkıyor ve uygun politikalarla ele alınması gerekiyor. En iyi performans gösteren ülkelerle daha düşük sıradaki ülkeler arasındaki fark büyüyor. Özellikle Sahra Altı Afrika büyük risk altında. İngiltere ve Almanya dahil olmak üzere Avrupa ülkeleri, ilk 10 sıranın altısını elinde tutarak genel olarak güçlü bir performans gösterirken, Danimarka, Avusturya ve Lüksemburg gibi bazı ülkeler ilk 10’dan düşerek gerileme yaşıyor.Rapor, iş gücü piyasası dayanıklılığına yönelik üç yaklaşım tanımlıyor:
GLRI, yapay zeka odaklı karar verici, kişiselleştirilmiş stratejiler benimsemeye ve dijital altyapıya ve dijital okuryazarlığa yatırım yaparak iş gücü piyasalarının geleceğini proaktif bir şekilde şekillendirmeye çağırıyor. Rapor, bu dönüşümün aciliyetine vurgu yaparak harekete geçmemenin büyüyen eşitsizlik, savunmasız grupların yerinden edilmesi ve sürdürülebilir büyüme fırsatlarının kaçırılması gibi yüksek maliyetlere yol açacağını belirtiyor. Şimdi, reaktif önlemlerden proaktif stratejilere geçerek yapay zekanın dönüştürücü potansiyelini herkesin yararına kullanma zamanı.Raporun tamamına link üzerinden ulaşabilirsiniz.
Rapor; en dayanıklı iş gücü piyasalarının geleneksel iş gücü politikalarını, yapay zeka yatırımları ve kişiselleştirilmiş veri odaklı stratejilerle birleştirdiğini ortaya koyuyor. 2025 GLRI sıralamasının başında ABD ve Singapur yer alıyor. Bu ülkeler güçlü girişimcilik ekosistemleri, esnek iş gücü piyasaları ve yapay zeka benimseme ve inovasyon konusundaki liderlikleriyle öne çıkıyor. İsveç ise eğitim ve AR-GE’ye yapılan önemli yatırımlar sayesinde sıralamada üçüncü sırada yer alıyor. Güney Asya ile Orta Doğu ve Kuzey Afrika (MENA) bölgelerindeki bazı ülkeler ise önemli ilerleme kaydetmiş durumda. Hindistan, BAE ve Suudi Arabistan, yapay zeka yatırımlarından en çok fayda sağlayan ülkeler arasında yer alıyor.Yapay zekanın iş gücü piyasalarına etkisi: Fırsatlar ve zorluklar
Yapay zeka hızlı bir şekilde gelişerek küresel iş gücü için önemli fırsatlar sunarken, zorlukları da beraberinde getiriyor. Yapay zeka, iş gücünün erişilebilirliğini, kalitesini ve verimliliğini artırma potansiyeli taşıyor ve yapay zeka veri mimarları, insan-yapay zeka etkileşim tasarımcıları ve yapay zeka etik sorumluları gibi yeni yetenek gerektiren meslekleri ortaya çıkarıyor. Yapay zekanın iş gücü piyasalarına etkisi iş güvencesizliği, yerinden edilme ve artan ücret eşitsizliği gibi endişelere de neden oluyor. İş gücü piyasalarının dayanıklı, uyumlu ve yapay zekanın faydalarını topluma eşit bir şekilde dağıtacak kapasitede kalmasını sağlamak için proaktif ve ileriye dönük politikalar büyük önem taşıyor.Raporun temel bulguları
GLRI raporuna göre, ABD son on yılda küresel yapay zeka yatırımlarının yüzde 60’ını ve dünya genelindeki yapay zeka girişimlerinin dörtte birini kapsayarak yapay zeka yatırımları ve yeniliklerinde lider konumda yer alıyor. Amerika’nın başarısı, yeniliği ekonomik esneklikle birleştirerek dinamik işlerin ortaya çıkarılışını teşvik etmesine bağlanıyor. California, Massachusetts ve Washington, önde gelen eyaletler arasında yer alıyor. Yapay zekadan kaynaklanan işsizlik, büyük bir zorluk olarak öne çıkıyor ve uygun politikalarla ele alınması gerekiyor. En iyi performans gösteren ülkelerle daha düşük sıradaki ülkeler arasındaki fark büyüyor. Özellikle Sahra Altı Afrika büyük risk altında. İngiltere ve Almanya dahil olmak üzere Avrupa ülkeleri, ilk 10 sıranın altısını elinde tutarak genel olarak güçlü bir performans gösterirken, Danimarka, Avusturya ve Lüksemburg gibi bazı ülkeler ilk 10’dan düşerek gerileme yaşıyor.Rapor, iş gücü piyasası dayanıklılığına yönelik üç yaklaşım tanımlıyor:
- “Geleneksel Yol” (örneğin, İsveç, Norveç, Hollanda), güçlü sosyal güvenlik ağlarına, eğitime ve istikrarlı ekonomik politikalara odaklanıyor.
- “Yapay Zeka ve Yenilik Odaklı Yol” (örneğin, ABD), dinamik, girişimci bir ortamı ve özellikle YZ’de araştırma-geliştirmeye güçlü bir şekilde yöneliyor.
- “Karma Yol” (örneğin, Singapur), güçlü yönetişim gibi geleneksel avantajları stratejik yapay zeka yatırımlarıyla birleştiriyor.
GLRI, yapay zeka odaklı karar verici, kişiselleştirilmiş stratejiler benimsemeye ve dijital altyapıya ve dijital okuryazarlığa yatırım yaparak iş gücü piyasalarının geleceğini proaktif bir şekilde şekillendirmeye çağırıyor. Rapor, bu dönüşümün aciliyetine vurgu yaparak harekete geçmemenin büyüyen eşitsizlik, savunmasız grupların yerinden edilmesi ve sürdürülebilir büyüme fırsatlarının kaçırılması gibi yüksek maliyetlere yol açacağını belirtiyor. Şimdi, reaktif önlemlerden proaktif stratejilere geçerek yapay zekanın dönüştürücü potansiyelini herkesin yararına kullanma zamanı.Raporun tamamına link üzerinden ulaşabilirsiniz.